İnceleme
İnceleme: Hegemony “İşçi Oldum, Patron Oldum, Devlet Oldum”
Dostlar, hayatımda bu kadar çok şey düşündüren, sinirimi bozan ama aynı zamanda kahkahalarla güldüren bir masaüstü oyunu oynamamıştım. Hegemony: Lead Your Class to Victory hem beynimi yaktı, hem içimdeki politikacıyla barıştırdı, hem de bir oyunda emek mücadelesi vereceğimi hiç aklıma getirmemiştim.
Hazırsanız sınıfsal farkları hissetmeye, grev yapmaya, vergi kaçırmaya ve ekonomik sistemi sorgulamaya gidiyoruz!
Hegemony Nedir, Kimler Oynar?
Hegemony, 4 farklı toplumsal sınıfın (İşçi Sınıfı, Orta Sınıf, Kapitalist Sınıf ve Devlet) birbirleriyle ekonomik, sosyal ve politik mücadeleye girdiği, asimetrik ve ağır bir strateji oyunudur.
Yani herkes aynı oyunu oynamıyor. Gerçekten.
-
İşçi sürekli eziliyor,
-
Kapitalist sürekli sömürü hesapları yapıyor,
-
Orta Sınıf “acaba nereye yanaşsam” diye ikilemde,
-
Devlet ise hem hizmet sunmaya çalışıyor hem de bütçeye yetişemeyip sürekli “Vergi mi bassak?” diye ortalıkta dolanıyor.
Oyun Mekanikleri: Her Sınıfın Derdi Başka
Her sınıfın kendine özgü kartları, ekonomisi, gelir modeli, hedefi ve oyun içi dinamikleri var.
-
İşçi Sınıfı: Oyuna işsiz olarak başlıyorsun. Üretime katıldıkça para kazanıyor ama maaşını kim ödüyor? Kapitalist. Ne zaman sendika kartı oynasan ortalık karışıyor. Grev, miting, direniş… Gerçek bir “emek cephesi” kuruyorsun.
-
Kapitalist Sınıf: Fabrika açıyorsun, işçi alıyorsun, ücret pazarlığı yapıyorsun. “Sendikal faaliyet nedir ya?” deyip homurdanırken, devletten vergi indirimi koparmaya çalışıyorsun.
-
Orta Sınıf: Dengesizlikler içinde bir hayat. Kendi işini kurabilirsin ama aynı zamanda sosyal politikaları da etkilersin. Siyasetle uğraşırsın, bazen solcularla bazen patronlarla el sıkışırsın.
-
Devlet: Sosyal hizmet sunarsın, sağlık sistemi, eğitim reformu yaparsın. Ama para lazım! Kimin vergisini artıracaksın? Kapitalistin mi, orta sınıfın mı? Birini kızdıracaksın ama oyun seni buna zorluyor.
Masa başında, “Abi bunu meclisten geçiremeyiz” cümlesi kurulduysa, orada Hegemony oynanıyordur.
Oyundaki Gerçeklik: Küçük Bir Ülke Simülasyonu
Hegemony tam anlamıyla bir ülke yönetme simülasyonu. Ama öyle kuru kuru politika değil, gerçek ekonomik dinamiklerle:
-
Eğitim seviyesi arttıkça iş gücü nitelikli hale geliyor.
-
Vergi düzenlemeleri sınıfları etkiliyor.
-
Politik kartlar oyunun her alanına damga vuruyor.
-
Medya, meclis, dış ticaret, kamu sektörü… Her şey düşünülmüş.
Oyunda öyle anlar oluyor ki kapitalist “Ben grev kırıcı yasa öneriyorum!” derken, işçi sınıfı “Haydi meclise!” diye bağırıyor. Hangi kartın geleceği, politik güç dengeleriyle birleşince oyun tam anlamıyla bir sosyal tiyatroya dönüşüyor.
Süre ve Zorluk
Bu oyun hafif oyuncular için değil. Ortalama 3-4 saat sürüyor ama o 4 saat boyunca ekonomik adalet, sistemsel eleştiriler ve sınıf çatışmaları gündemde. İlk turda beyin biraz kavrulsa da, 2. turdan itibaren roller oturuyor.
“Bir oyunla siyaset yapılmaz” diyenler Hegemony oynasın, sonra gelip özür dilesin.
Kazanmak mı? Yoksa Hayatta Kalmak mı?
Hegemony’de her sınıfın puan sistemi farklı. Ancak bu oyunda en yüksek puanı almak kadar, sistem içinde hayatta kalmak da önemli. İşçiysen aç kalmamaya çalışırsın, kapitalistsen grev yemezsen iyidir, devletsen borçlanmadan oyunu tamamladıysan zaferdir.
Bazen “kaybederek kazandığın” bir oyun. Çünkü sonunda gerçek dünyayı da sorgulamaya başlıyorsun.
Oyun mu, Sosyoloji Tezi mi?
Hegemony, sadece bir masaüstü oyunu değil. Aynı zamanda bir sosyal deney. Herkesin sisteme farklı açıdan baktığı, oyunun ortasında “Ben vergi verecek durumda değilim!” diye tartışmaların döndüğü, kapitalist arkadaşının senin eğitim bütçeni kestiği bir evren…
Eğer derin, politik, çarpıcı ama hâlâ “oyun gibi oyun” arıyorsan, Hegemony seni bekliyor. Zar yok ama çok ter var. Çünkü burada sınıf mücadelesi gerçek!